Hasret / Mehmet Remzi

Yol verin yüce dağlar, ben köyüme gideyim
Anamın ellerini yudum yudum öpeyim
Kocapınar suyundan kana kana içeyim
Itırlı havasıyla öz canımdan geçeyim.

…….

Hasretim şifa yüklü kokulu kekiklere
Bağdaki üzümlere tazecik çileklere
Lale, sümbül, menekşe, rengarenk çiçeklere
Bir damla şebnem gibi yapragına düşeyim
…..
Güneş Göztepesinden usulca batadursun
Sabahı müjdeleyen horozlar ötedursun
Çoban Ali yaylada sürüyü güdedursun
Yantarlanın otları büyümüşse biçeyim
……
Görünce tarladaki , ekin biçenlerini.
Öglen güneş altında tırpan çekenlerini.
Bulgur pilavı yeyip ayran içenlerini
Sevinçten kuşlar gibi havalara uçayım
……
Sırtımızda kepenek koyunları güdmeyi
Çukurlardan eşekle yaylacıga gitmeyi
Rastlarsa Tahir dayı biraz sohbet etmeyi
Hatıralar dinleyip tebessümler saçayım
……..
Teknedeki hamuru, taş fırında ekmeği.
Kuzinede patates etli sebze yemeği.
Patlıcanlı kıymalı ıspanaklı böreği.
Közdeki çaydan içip dertlerimden kaçayım
………
Köyde geçen günleri bilhassa salıları
Taş evlere serili dokuma halıları
Harman yerimizdeki otları çalıları
Ciğerimle koklayıp maziye uzanayım.

……
Cocukken oynadıgım dama ve dokuz taşı.
Salçalı yağlı ekmek bulgurlu ayran aşı
İsterse altmış olsun Mehmet Remzinin yaşı
Yine de çocuk olup tahta atla koşayım.
……..
Yeniden kaynatalım karşılıklı sohbeti
Akşamları komşuda çay kahve ziyareti.
Tarhanadan ibaret kahvaltı ziyafeti
Sonra da kedi gibi bir kôşede yatayım….
🌺
Mehmet Remzi