Sınırsız sırıtmalar iğrenç seslerin arkasında
Birden aslına bürünüyor insan gibi görünen
Korkunç bir alev yanar çiçeklerin ortasında
En saf duygulardır nice bin parçaya bölünen
***
Soğuk oda soğuk duvarlar soğuk cılız lamba
Kuru sandalye sağda solda elektrik kabloları
Askı iplerinde küfürler var akşamda kalma
Yere akmış yer yer acılardan renk tabloları
***
Susmak ilk defa bu kadar zor geliyor hayatta
Haykırmalar yankısı loş odada konuş konuş
Mahşer olsa dil değil deriler konuşur hatta
Elektrik şoku baygınlık sonra karanlık yokuş
***
Konuşmak iftiradır ateştir burada masumlara
Bir gece bir baskın birkaç aile darmadağın
Kim gelir kim bakar yalnız kalan yavrulara
Üç gün sürer hükmün dökülür tüm yaprağın
***
Ölüm en son o gelir ne olur ki zaten gelecek
Şimdi dayanma vakti acılar da bir yere kadar
İşte rahmet damlaları işte ne güzel bir içecek
Yeter dedi bir ses vurmayın bugünün yarını var
Emin Osman Uygur
Bir Cevap Yazın