Zihnimde geçmişten resimler, kalbimde sebepsiz sevinçler, ruhumda özgürlüğün coşkusu. Ve usanmayı kendine yakıştırmayan iradem. Aşmak zorunda olduğum bir yol var biliyorsun. Dalgalar arasında kaybolan yıllarımı, arzularımı arıyorum. Sen de görüyorsun. Her nefeste bulmaya çalıştığım, duyduğum nağmelerde heyecanlandığım anlarım var. Saya saya beklemek her dakikayı her saniyeyi zordur benim için. Kalbime dokunan sesler, sözler ve tesirini yitirmeyen şiirler yankılanıyor gönül vadimde. Koşmaya çalıştığım hedeflerim ve orada beni bekleyen gerçekler var. Sevinçler, hüzünler, rengarenk duygular ve nihayet gizli gizli gözyaşları… Rabbime sunulmuş armağanlarım ve O’na olan sızlanışlarım. Tüm bunlarla birlikte içimde sakladığım sessiz çığlıklarım.
Sıkı sıkıya sarmalandığım duygularım ve ötelere hasret bakışlarım. Bunların arasında bazen bocaladığım bazen ağlayıp, bazen kaçtığım oluyor. Göklerimin rengine sarıldığım güneşe koşarken içimdeki neşede çırpındığım oluyor. Saya saya bitiremediğim dakikalarım ve hayata bakışımda içime hapsettiğim yangınlarım devam ediyor. Sönmeyen, bitmeyen, yalvarışlarım; elimi, gönlümü açışlarım ve beklediğim haberlere karşı kanat çırpışlarım benliğimi savuruyor ha savuruyor. Ama sen hep susuyorsun.
Beklenmedik duyuşlara kapı aralayışım ve severek, göğüsleyerek yol alışım. Hedefe doğru adım atışım ve nitelikli yalnızlığım. Ufuklara dalan gözlerim, içimdeki neşem sevincim. Seslerim boşlukta kaldı. Yalnızlığım arttı, ruhum daraldı. Bunların hepsini aldım ve varlığımla Sana teslim ettim Allahım. Taşıyamadığımı idrak ettim ve Senin Zatında varlığında ve bu sevdada eridim.
Acılar küle çevirdi yangın yerindeki kalbimi. Ve ben zorunlu bir tercih yaptım. Duygularımı safi kılmak için gurbeti seçtim. Gurbet, içimdeki en önemli kilidim. Adımlarım, nefeslerim gibi sayılı. Her saniyem beni bir adım daha vuslata taşıyor. Rabbim Sen’den başka bir melce olmadığını bütün zerratımla hissederken Sen’i andım. Ne olur ne olur elimden tut ve beni terk etme Rabbim.
Neslihan Paş