Baba!
Bir gökyüzü çiz bana!
Köşeleri olmasın maviliklerin
Engelleri engelle
Mavi olsun manilere kalemin.
Hudutları olmasın mavi düşlerimin
Duvarsız, penceresiz, parmaklıksız
Seni düşleyeyim tadı kalsın
Ruhumda, kalbimde, zihnimde ânın sınırsız
Pembe hayallerimi umudun rengine boya
Boş yer bırakma mavisiz
Kavuşmayı, gri bulutlara serpiştir
O, yağsın biz sarıldıkça
Beyaz yer kalmasın kâğıtlarda
Senli benli ne varsa karala
Alnıma vurduğun huzur mührü buseni
Kollarınla açılan güven çiçeğini
Tekin bağırlı göğsünde uyumayı,
Sihirli bir düşçesine ıtrını duymayı
Saçlarımda gezinen parmaklarını
Ellerimi, en çok da avuçlarındaki ellerimi
Mutluluktan kalan yerlere iliştir.
Kelepçeli donuk bakışlarını
Müjdelerin simleriyle ışıldat
Ki siyah manasını bulsun, parlasın gözlerinde
O zaman varsın, kara olsun vuslatın adı
Varsın rengini çalsın deli zaman, sevinçlerin
Sen yine geleceğimin kaygısını yanında taşı
Yeni bir milat koy takvimlere
Bizden başlasın gün,
Bizden başlasın her ay
Seninle başlasın senden sabahlar
Geçen yılları sırala gelecek say
Ama saatleri koyma duvarlara
Aradaki masayı da çizme, unut
Beni gözlerinde avuttuğun kadar
Artık dizlerinde de avut
Olmayalım yokluğa mahkûm
Annem, kardeşim sarmaş dolaş
Namahrem olmasın hiçbir bakış
Gardiyanları dünyanın öteki ucunda tut
Uzak olsun ruhumuzdaki kara gölge
Eller uzanmasın yüreğimize
Girmesin aramıza camdan da olsa ayrılıklar
Beyaz benim rengim kalsın
Mavi ikimizin…
Yollar gelişine tozsun.
Hayat kaldığı yerden tozpembe olsun
Rengini bulsun siyah beyaz ömrüm…