Ben baharı saklayıp eski bir sandukada
Erguvanlar açarken kime sunmak istedim
Acı tatlı ne varsa ağrıyan yanlarımla
Olur ya bir gün çıkıp sana gelmek istedim
Ben baharı saklayıp eski bir sandukada
Zehir katran ne varsa; taş duvar ördü günler
Bir masal gibi her şey şimdi mazide kaldı
Acı hasret göz yaşı; ve sonra zor sürgünler
Gökten sağanak olup ruhumuza boşaldı
Zehir katran ne varsa; taş duvar ördü günler
Hep garip kalmak varmış; ruhum yorgun bir heykel
Güneş belli belirsiz.. doğdu mu hiç bilemem
Kaldı mı dersin hâlâ bir mendil ya da bir el
Savruldum yaprak gibi neden biraz gülemem
Hep garip kalmak varmış; ruhum yorgun bir heykel
Bazen solgun gözlerle dalıp uzağa gittim
Bir teselli peşinde avunup durdum öyle
Kimi zaman göz yaşım karıştı yağmurlara
Kızılcık şerbetiyle ben hep tebessüm ettim
Bazen solgun gözlerle dalıp uzağa gittim
Ne kadar gri varsa birikti gökyüzüne
Titrek avuçlarımla çiçek çiçek çoğaldım
Hayaller alev olup çarpılsa da yüzüme
Kor hüznün gölgesinde ben yine senle kaldım
Ne kadar gri varsa birikti gökyüzüne
Ben baharı saklayıp eski bir sandukada
Erguvanlar açarken kime sunmak istedim
Acı tatlı ne varsa ağrıyan yanlarımla
Olur ya bir gün çıkıp sana gelmek istedim
Ben baharı saklayıp eski bir sandukada
Sandukada bekleyen baharlar
BeğenBeğen