Kadın:
Hep en zorunu seçiyorsun dedi. Yetecekken ufak bir tebessüm gönlüme aşkın iklimini yeniden getirmeye , sen boynuma yargılarının yaftasını geçiriyorsun. Ben boynuna ,tüm kelimelerimi dizerek umudun ipine, asıyorum ki içimde üşüyüp kalmasın hissettiklerim. Sen ne de çok konuşuyorsun diyorsun. Gözlerimden yağana tutunuyorum “tek yıkılmalık hakkımı” defalarca kullandığımı sezmeyesin diye.
Öfkene şemsiye tutuyorum “sabırdan”. Bilsem de “söyle” diyorum ben, “söylemeden anla” diyorsun. İşaretler bırakıyorum “bildiğin yolu” yeniden bul diye. Aldırmıyorsun.
Anlamadı adam.
3-5 nefeslik daha geçti zaman. Ömürden düştü saniyeler , biraz daha birer birer.
Adam :
Ne de çok sitem ediyorsun dedi. Olduğu gibi kabul edecekken olanı, beklentilerin girdabında, hem boğuyorsun beni hem kendini. Kinin ve sevgini, savaşın ve barışını bu kadar geçirip iç içe ,bana bu karmaşık düğümü “çöz” diyorsun. Bilmem kaç kez “söz” diyorsun, duygularının dalgalarında sırılsıklam olan kalbini çıkarmak için buhran denizinden.
Karşısına geçip seyrettiğin “kusurların endam aynasında” hep beni gören muhteşem yetini az da kendini seyretmek için kullandırmayan şey ne? Bütün “beni anlamıyorsunların” bin bilinmeyenli denklemin parçaları oluyor önümde. Çarpıyor, bölüyor , çıkarıyorum. Sonuç; “beni hiç anlamıyorsun” oluyor.
Basit haykırışlar bırakıyorum susarak. Duymuyorsun.
Anlamadı kadın.
Biri yeryüzüne, diğeri gökyüzüne çevirdi başını. Haklılığın bayrağını indirmediler ikisi de yere.
Bilge:
Oysa her şey insan içindi dedi. Tercihleri varken hayatın, Tek bir yola mahkum ederek kendilerini “günah” saydılar farklı düşünmeyi.
Bir adım geri gitmenin ilerlemek kadar güzel olduğunu kimse bilemedi. Köprüyü yapmanın “ulvi kazancına” odaklarken prangalı ruhlarını “yıkmanın” ,altında kalmaktan koruyabileceğine inanmadılar.
Yahut hafif geldi telafiler çünkü teselliye de telafiye de insanın kendisinin ihtiyacı vardı (!) Karşısındakinin değil. Hep borçlu oldular ya da hep alacaklı .
Küçültürken anlayışlarını taşmasın diye kalplerinden dışarı, besleyip büyüttüler hışımla gururlarını. Bitmeyecekti kıyamete kadar bu döngü.
Anladı Bilge
Her yara izinde mutlaka
Bir sır saklıdır.
Bundandır kapıyı çalan her hüzün
Artık yasaklıdır.
Derdini anlamayan gönle sus,
Zaten o hep haklıdır.
Israr etmek değil bazen ,
Vazgeçmek daha ahlaklıdır.
Kızma kalbine, insanı yolda bırakan
Gönlü değil aklıdır.
Bilirim, ruhun hep melul,mahsun
Ve hep ağlamaklıdır.
Çekil kendi yalnızlığına ,
İncinmezsin ,korunaklıdır.
Bitmek bilmez huzurun merdiveni
Bin basamaklıdır.
İşte böyle, ömür hep
En zor olana meraklıdır.
Ah kristal kasede umutlar dağıtan kalbin
Bilmez ki aslında alacaklıdır.
Gül gülistan değil ki sevda bahçesi,
Kanatır gönlünü,dallı budaklıdır.
Bir şiirdir insan ömrü uzunca,
Hep hüzünle uyaklıdır.
Kahırlanma sevginin iki yüzü varsa,
Umut dediğin bırakmaz, elli ayaklıdır
Yaratan bilir sadece insan denen sırrı
Gönlün O’na ulaklıdır.
❤️❤️
BeğenBeğen
Çok güzel bir yazı olmuş yüreğinize sağlık
BeğenBeğen
Çok güzel bir yazı olmuş yüreğinize sağlık
BeğenBeğen