Bozkıra Dönüş / Kübra Aydın


Her gün oturduğu sofradan doyduğunu hissetmeden kalkıyordu. Bir türlü doymak
duygusunun tanımını yapamıyordu içinde. Ailecek oturdukları sofralar geliyordu gözünün
önüne. Arkasından ağlayan tabaklar, onun yediklerini bulamayanlar… İçinde hep hiç
tanımadığı, varlığından bile haberdar olmadığı insanlara karşı bir acıma duygusunu
duyuyordu. Hüzün, çocukluktan beri ona yabancı olmayan bir duygu. Hele ansızın saçma
sapan zamanlarda gelip yüreğine çöreklenen o his. Bu akşam yemeğinden sonra da kendini bir
an önce dışarı atmak istemişti. Kaçıp uzaklaşmak ama en çok deniz kokusunu içine çekmek
için. Deniz kenarına geldiğinde ciğerlerine dolan o tuzlu hava ruhunu doyuruyordu. Hava
soğukken gecenin haşmeti bir başka güzellik katıyordu denize. Ne zaman bu kadar alışmıştı
denize Anadolu Bozkırından sonra? Sanki yıllar sonra öz ailesini bulmuş yetim bir çocuk
sevinci duyuyordu onun kıyısında.
O akşamki yemek gelmişti yine aklına. Şule’nin ailesi gelmişti. Aslında ayıp etmişti öyle
kaçar gibi evden çıkarak. Yıllardır hala yabancıydı kalabalık, neşeli sofralara. Şule hep
kızardı:

Neden insan sevmiyorsun? Beni sevdiğine bile şaşırıyorum bazen, derdi şakayla karışık.
İçerlerdi ama onun huyuydu, kızarken bile gözlerindeki haylaz çocuk ışıltısını kaybetmemek.
İyi idare ediyor benim gibi aksi bir adamı diye düşünüyorum. Aklına gelen düşünceler hep
yaptığı gibi asıl içini kemiren duyguyla yüzleşmekten kaçmanın bir çabasıydı. Yarınki
yolculuk, kaçtığı ne varsa hepsini önüne koyuyordu. Yıllardır gitmediği o köy, yüzüne
kapanan demir kapı, bahçede 6 yaşında ektiği erik ağacı, evin önündeki eski sedir, kapının
önündeki lastik ayakkabılar hem dün gibi hem de çok uzak bir hayal gibiydi.
Öyle güzel bir bahçede büyütmek isterdi çocuklarını. Ama çocukları daha hiç görmedi onun
doğduğu evi, bahçesinde sığındığı yıkık kulübeyi. Çünkü o bahçe doya doya koşup oynadığı,
dizlerini kanattığı, arkadaşlarını topladığı bir yer olmamıştı hiçbir zaman. Hep kavgayla biten
yemeklerin sonunda kaçtığı, annesinin acısını duymamak için saklandığı, babasının
hiddetinden nefret ettiği yer olmuştu. Aklı erip o bahçeyle ilk tanıştığı heyecanının yüzünde
patlayan sert bir tokatla son bulmasını hatırlamak istememişti çoğu zaman. Çocuk bu; koşar,
bağırır, ağlar, güler… Onun çocukluğunu yaşamasına babası izin vermemişti. Yaşıtlarıyla
hiçbir zaman top oynayamamıştı. Yaramazlık yapmak yoktu hatıralarında. Bakmayın köyde
büyüdüğüne; kendini bildi bileli çalışmaktı, çabalamaktı hayat onun için. O yüzden arkadaşlık
kurmakta hep zorlandı. Gittiği okullarda en parlak öğrenci oldu, öğretmenleri hep övgüyle söz
etti ondan. Bütün bunlara rağmen babası bir gün bile aferin demedi ona. Annesi mi, o da
sessizdi. Ölüm kadar sessiz! Susardı. İçin için ağlardı. Evlilikleri boyunca bir kere bile
kocasına karşı gelmedi, hiçbir şeye itiraz etmedi. Onun, her sabah aynada yüzleşmek zorunda
kaldığı kırgın bakışları vardı. O bakışlardan geriye kırmızı yemenisi dışında hiçbir hatırası
kalmadı… Annesinin ölümüyle birlikte kapanmıştı evin kapısı ona dönüp ardına bile
bakmamıştı cenazeden sonra.
Şimdi gidişin sebebi belki yine bir cenazeye katılmaktı. Komşuları aramıştı. Babasının
durumu iyi değildi. Babası kendisini görmek istemişti. Bunu duyunca sevinmişti için için.
Babası ilk defa yanında olmasını istemişti. Babası ölüm yatağındaydı. Bir umut…!
Babasından duyacağı bir güzel lafın umudu düşürmüştü onu yola. Birde içinde gittikçe
büyüyen annesiz babasız kalma acısı. Belki varlıklarını hiç hissetmemişti fakat biliyordu bir
yerlerde onların nefes alıp verdiğini. Kırgınlıklarını bir kenara koymaya hazırdı hep.
Affetmişti onları çoktan. Şimdi ise ikisi de terk ediyordu onu.

Uçağa binmek istememişti. Uzatmak istiyordu yolu zamanın intiharından sıyrılarak bozkırın
sonsuzluğunda dalıp gitmek belki kaybolmak…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: