Coştu gönül arzusu gül yüzünü görmeye,
Bozup bozup zevk için tekrar zülfün örmeye,
Yolları yordu ayak, yüzüm yol yol ağlamak,
Tükendim dil figanda, yetiş hele sor neye..
Ömrümün yakasından düşmedi gam günlerim,
Gün gün yorduğum câna birikti özürlerim,
Bir bakış kor özüme sür gözleri sürmelim,
İnsaf et kârın nedir daha fazla yormaya..
Bu yangın sözlerimi sanırsın sözde midir,
Bunca direnç aşıklar içinde gözde midir,
Bes diyorum sükûta dem artık söz demidir,
Gel dök şerbet sözünü, gönül döndü hor néy’e…
Tahsîn-i Kelâm
Bir Cevap Yazın