Şimdi açık bir çay, iki şeker, biraz da simit olsa
Denizin ortasında bir vapurda..
Martı sesleri karışsa yosun kokusuna..
Kalabalık bir kentin gürültüsü,
Gün batımının kızıl örtüsü,
Ve en güzel manzarası olsa şehrin karşı kıyıda ;
Babaların akşam eve güvenle dönüşü..
🕊
Şimdi uzaklarda bir memleket olsa silahsız..
Çocukları mutlu, kadınları yüzü kansız..
Savaşsız, acısız, kavgasız..
Geleceğe umutla, geçmişe ah’sız..
Ve bugüne kaygısız..
Eli ekmek tutan, eli hamur kokan anaların gözü yaşsız..
Şimdi bir memleket olsa;
Hürriyeti, meydan isimlerinden bağımsız..!
🕊
Fakat olmuyor ..
Ne şehrin en güzel manzarası ufukta görünüyor..
Ne de kavgalar susuyor..
Özgürlük göçmen kuşun kanadında göç etti..
Demir parmaklıklar, zamanı çalıyor..
Sıla gurbete, gurbet sılaya hasret çekiyor..
🕊
Peki hangisiydi zor olan ?
Martıların sesini bile özlediğin sılaya kavuşamamak mı?
Yoksa sılada gurbeti yaşamak zorunda kalmak mı?
Peşpeşe yıkılan ve karşı konulamayan domino taşları gibi,
Yaşanılanları uzaktan seyretmek zorunda kalmak mı?
Birşeyler yapmalıyım diye dövünürken,
Sesini çıkaramamak mı?
Bir deli gömleği geçirilmiş gibi üzerine,
Eli kolu bağlı çırpınmak mı?
Elinin ermemesi mi?
Sözünün geçmemesi mi?
Annesinden dayak yiyen çocuğun,
yine anne diye ağlaması gibi;
Yabancı yalnızlıklar içinde, bildiğin kalabalığı aramak mı?
Yoksa tanıdıkların arasında yabancı kalmak mı?
Hangisiydi en zoru ?
Doğduğun toprağın hasretiyle yansan da,
Yanan elini tekrar uzatamamak mı ?
🕊
O özlenen toprak ki, denizin ortasında ateşte kalan..
Dümeni bozulmuş, hızla su alan..
Bacasında alevler arşa varan..
Dumanının kokusu etrafı saran..
Ve ne yazık ki insanı derince bir uykuya dalan..
O özlenen toprak ki ; suyun içinde susuzluktan yanan..
🕊
Hangisiydi en zoru?
Vapurun sesine, martının çığlığına, toprağın kokusuna uzak kalmak mı?
Özlediğin herşeyin, aslından uzaklaştığını anlamak mı?
Yaban ellerde yabancılık çekmek mi?
Kendi yuvanda yabancı hissetmek mi ?
Hangisi ?
Şimdi umuda yelken açan bir vapur yanaşsa rıhtıma..
Alıp götürse dünyadaki tüm çirkinlikleri ve kaygılarını çocukların,
Masmavi sularla yıkasa,
Geride tek bir kötü hatıra bırakmasa..
Güvende hissetmenin huzuru etrafı sarsa
Üzerinden sürgün kuşlar kanatlanıp, yuvalarına uçsa,
Özlemleri, hasretleri oracıkta bırakıp,
yola koyulsa,
Vardığı limanda herşey eskisi gibi güzel olsa,
Şimdi, memleket, memleket gibi koksa,
Ne âlâ…
Bir Cevap Yazın