Bir gün sevmeyi kuşandı adam
Ve güzelliği giyindi kadın,
Yürüdüler sessizliği incitmeden.
Su, ışık, toprak yürüdü,
Ay yürüdü gölgelerinden.
Sonra bir mehtap aralığında
Değdi adamın sözleri kadının kalbine,
Eğildi kadının gözleri adamın gönlüne,
Titredi gölgenin ayak sesinde yıldızlar,
Tuttu nefesini hırçın deniz,
Öptü usulca denizi rüzgar,
Yuttu öfkesini bulut,
Sustular, kelimeleri incitmeden.
Toprak, güneş, mevsim sustu.
Dağlar sustu sevincinden.
Ve en şuh kelimeler döküldü
Sessizliğin dilinden.
Sevgiden bir nefes çekti kadın,
Tuttu nefesini adam.
Merhametten bir nefes çekti adam,
Tuttu nefesini kadın.
Daldılar, deniz ve mehtabın öpüşmelerine,
Aşkın sükunetine daldılar.
Birgün alışkanlığı kuşandı adam,
Ve doyumsuzluğu giyindi kadın,
Yürüdüler, sessizliği korkutarak
Su ,ışık, toprak yürüdü ,
Ay yürüdü gölgelerinden.
Sonra bir mehtap aralığında
Değdi adamın öfkesi kadının kalbine.
Eğrildi kadının gözleri adamın silüetine,
Karardı gölgenin ayak sesinde yıldızlar.
Başını kayalara vurdu deniz,
Kırdı ağaçların dallarını rüzgar,
Kustu öfkesini bulut.
Bağırdı kadın ve adam
Kelimeleri korkutarak bağırdı.
Uzaklaştı kalpler,
Uzaklaştıkça daha çok bağırdılar
Seslerini duyurabilmek için.
Toprak, güneş, mevsim bağırdı,
Dağlar bağırdı sonra yankıyla.
Ve çirkin kelimeler doğdu
Öfkenin rahminden.
Nefretten bir nefes çekti kadın,
Nefessiz kaldı adam.
Öfkeden bir nefes çekti adam,
Nefessiz kaldı kadın.
Daldılar, gecenin körlüğüne,
Bencilliğin yalnızlığına daldılar.
Neyi kuşandığındır işte yaşamın.
Ya sevgidir hikayen ya nefret
Ya gürültüdür şiirin ya da sükunet.
Bir Cevap Yazın