Her insanın fıtratında merhamet vardır. Kimi kalbinin merkezine koyar kimi merkeze yerleştirdiğinin etrafına. Yanık bir gönlün türküsü merhamet sahibi her insanın bam teline dokunur.
Son bir kez dönüp arkama baktığım diyara çok türkü söyledim. Her şeyimi bıraktığım yerden sonra hiçbir şeyim olmayan yerde nefes almak başlarda sudan çıkmış balık gibi hissettirdi. Kalbim kafese konulmuş güvercin gibi bir anda yerinden fırlayacakmışçasına atardı. Bundan başka bir yaşamın olmadığını düşünürdüm. Çünkü şimdiye kadar tanıdığım en yabancı haldi bu.
Her şeyi bilinmezliklerle örülü bir sarmaşıktı bu yaban el. Burada yaşamayı öğrenememiş, sadece alışmıştım. Şehir hayatına geçmek için epey bir çaba sarf ettikten sonra yorgunluk ve ümitsizlik kapımda bekleyen iki bekçi idi. Ümidim yoruldukça bedenim daha da yorgun ve bitkin oluyordu. Hayatımı idame edecek bir mesleğim varken çocuklarım okula, kocam işe derken kendime bir rutin tutturmuştum. Bu rutinin içinde bazen hastalık yakalasa her şey birkaç günlüğüne karmakarışık olurdu. Şimdi bu kadar karmaşa nasıl düzelecekti. Biri hayatımı alıp kör düğüm yapıp elime verdi sanki. Çok bilinmeyenli denklem gibiydi. Eşitliğin hangi tarafına neyi koysam hep eksik ve yarımdı. Bir türlü sonuca varamıyordum. Bilmediğim diyarda sorgulanacak çok şeyim vardı.
Her ay el eline bakmanın ezici yükünün altında gidip imza atıyordum. O imza ile elimdeki banka kartında aylık geçimim için bir miktar para olurdu. Onu bir ay yetirebilmek için para çekerken 2,60 Euro kesinti yapmayacak banka arardım. İmza atacağım yerde uzun uzun sıra oluşurdu. Halinden, duruşundan kendim gibi olanı çabuk tanırdım. Selamlaşıp tanışırken aynı düğümden yana dertli olduğumuzu hemen anlardık. Çok konuşmak gerekmezdi. Boğazımızda düğümlenen cümleler yeterdi her şeyi anlamaya ve anlatmaya.
Yine imzamı atıp yoluma giderken kafamda cevapsız sorular ile şehrin en işlek caddelerinin birinden geçiyordum. Sahil yoluna varmadan vitrin camlarını izlemek iyi gelirdi. Çikolataların vitrindeki sunumları cezbediyordu. Çikolata pek çok insanın keyifle yediği özel bir lezzet olmasının yanında çeşitleri göz doyuruyor. Bu vitrin baştan sona çikolatadan yapılmış ayakkabılar ile en dikkat çekeni idi. Memleketimde her şeyin fazlasını görmeye alışkındım. Oysa burada peşi sıra gelen dükkânların vitrinlerinin farklı olması olması bana ilginç gelirdi. Devamını arıyordu gözlerim. Çeşit çeşit modellerle yapılmış ayakkabıdan çikolataların devamı gelsin istiyordum. Bu kadarı bile mutlu etmeye yetiyordu. Her defasında önünden geçtiğim bu dükkâna girmeye bir türlü cesaretim yoktu. Gerek yetersiz kalan dilim, gerekse yabancısı olduğum bu diyarda göreceğim karşılığı bilemediğimden elim kapıya varmıyordu.
Yine böyle bir günde bu dükkânın önünden geçtim. Ayakkabıları incelerken içeriden birinin gülümsediğini fark ettim. Çekingen bir tavırla konuşmakta zorluk çekmeme rağmen vitrini işaret ederek “Fotoğraf çekebilir miyim?” diye sordum. Bana gülümseyen kadın başta anlamadı. “Neyin fotoğrafı?” diye sordu. Daha bir kızararak konuşmak yerine vitrini işaret ettim. Ben sesli cümleler kurduğumu sanıyorum ama içime içime konuştuğumdan artık el kol hareketlerim dilimden daha çok şey anlatmaya başlamıştı. Satıcı kadın yüzüne yayılan tatlı bir gülümseme ile “Tabii, tabii” deyince kendimi ifade edebilmenin huzurunu yaşayanlar anlayacaktır. O kadar zor bir durum ki ne istediğini anlatamamak. Sadece içinden uzun uzun cümleler kurup dudaklarını kıpırdatmadan kendini anlatmaya çalışmak.
Yer yön bilmediğim gibi yaşamın bana neler kazandıracağını bilemezdim. Bu kadar zorluğa rağmen öğrenmem gereken yeni şeyleri keşfediyordum. Artık yaş kemale erdi, çocuklarım büyüdü; onların hayatlarındaki değişimler ile ilgileneceğimi sandığım yaşlarda hayat bana yepyeni ufuklar kazandırıyordu. Dil öğrenmek bunlardan biriydi mesela. Yabancısı olduğum bu yerde sevgi dilinin binlerce kelime ile anlatamayacağım hissiyatımı kolayca anlattığını yaşayarak tecrübe etmiştim. Dünyanın neresinde olursa olsun tatlı bir tebessümün sevgi ile uzatılan bir elin ne demek olduğunu sanırım herkes bilir.

Derya Hekim
Bir Cevap Yazın