Uçmak / İsmail Tunç


Son sabah narince esen rüzgarla

Kırık daldan usulca düşen yaprakla

Yaşlı gözden sessizce akan damlayla

Güçsüz bedenin buluşması toprakla..

.

Bilemedim siyah mı beyaz mı rengin?

Hissedemedim serin mi ayaz mı gelişin?

Hayretteyim alır mı götürür mü gülüşün?

Dehşetteyim bahara mı kışa mı gidişin?

.

Ocağından aldığın can mı canan mıydı?

Gelinliğiyle-damatlığıyla yar mıydı?

Yüreği yanık ana mıydı baba mıydı?

Arkada bıraktığın feryat mı figan mıydı?

.

Bilinmez sihirli ve gizli zamanın!

Tükenişidir göründüğün her canın!

Dinlemezsin ne imdadı ne emanı!

Sonsuzdan almışsın bitmez fermanı

.

Nice yaşlı gözler arkandan bakakalır

Nice sultanlar tahtı saltanatı bırakır

Nice sevdalar, aşklar senle sonlanır 

Nice arifler, erenler visalle taçlanır

.

Karşı konulmazsın, sırrına erilmez

Gözle görülmezsin, elle tutulmaz 

Hiç bir güç, sana verilende bulunmaz

Her nefese son, her hayata ebediyetsin

.

Bembeyaz kar örtüsünü hissetmedi yürekler

Gökten boşanırcasına rahmetle ıslanmadı bedenler

Geldiği gibi gidemeyişin azabıyla titrer ruhlar

Mağfiretine merdiven tutmuş bütün umutlar

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: