Geçtinse dostun, hanümanın bî-vefasından,
Sözlerin yakıcı hârı, imtihanın en hasından,
Meyvesi “hüzün” olan bu dünyanın mayasından,
Hikmetini alanlar bilir, “Gel gir halkaya!”.
.
Dar-ı imtihan yurdunda ömrün emanetti,
Düşüncelerin kafeste kilitli, menzilin esaretti,
Biçilen akîbet, kulluğuna kifâyetti,
Akîbetine sabredenler bilir, “Gel gir halkaya!”.
.
Dolduramadın heybeni, şu sırrın dimâğından,
Geçemedin derdi dünya olan ağyârın figânından,
Kalbi katrana çeviren kirli emellerin bağından,
Ruhunu temizleyenler bilir, “Gel gir halkaya!”.
.
Gayesi ukba olanın dünyada yoktur himmeti,
Gözünü boyasa da nefsin onulmaz heybeti,
Söz ilinde pervanedir Rabbi’nin emaneti,
Emanetini Rahman’a sunanlar bilir, “Gel gir halkaya!”.
.
Ne yazsam kâfi olmadı sessiz iniltime,
Derd ile yoğrulmuş ruhum, tebessüm benim neyime,
Ağlayanların gözyaşında huzur haram nefsime,
Derd ile dertlenenler bilir, “Gel gir halkaya!”.
.
Bir garip derde düştüm umman içinde susuz,
Ömrünü Hakk’a satanların mükâfatı sonsuz,
İklim hep güz, umut fideleri öksüz,
Derya içre dalanlar bilir, “Gel gir halkaya!”.
.
Ahh! Acısını sînemde duyarım âh u zar ile ağlayanın,
Anasından, babasından, yârinden ayrı hummalarla yananın,
Bir dem bakî nazar, gayesi Hakk rızası olanın,
Göğsünde yanan od’u söndürenler bilir, “Gel gir halkaya!”.
Merhaba dostlar merhaba,
Ahval nicedir?
Halkaya girmek için destur varmıdır?
BeğenBeğen