(Hilmi Yavuz’a)
Kitap yazan ellerimde bukağı
Yürürken celladımın koynuna adım adım
Hedefim kelimlerle aydınlatmaktı çağı
Yurdumun bariz sessizliğidir payım
.
Beyhude beklentiler tükenmişi kelebek gibi
Alamadan dünyadan lezzet ve kâm
Azaldıkça, gözyaşlarımdaki debi
Göç yorgunluğunu itiraf ediyor turnam
.
Direnci derimden sıyıran bıçağın
Serinliği dilimi bir başka üşütüyor
“Bilge göğüslerimden hikmetler sağın”
Diye yalvardıklarım kronik kinler güdüyor
.
Biter mi hikayem bu tozlu odalarda
Tarihe şahit etmişliğimle yaşlıyım çoklarınızdan
Gözlerim bir gün son uykusuna dalar da
Kalbimde bu küskünlükle gitmeyeyim aranızdan
.
Kaleme dokunmamış , duyguda yetimlerin
başlarını okşar yine de bu müşfik el
Ortasında titresem de zifiri iklimlerin
Memleket sevgisi zaten hicranla güzel
Farzımuhal
şiirler baya etkileyici benim şiire karşı ayrı bir sempatim var ben şiirle 1996 yılında niğde cemil meriç görme engelliler okulunda tanıştım.
sonra öğretmenimden her programda şiir okuma görevi isterdim.
sonra lise yıllarımda yani gençliğimin ilk yıllarında yazmaya başladım.
bu da yetmedi kitap satan bir ağabeyimin teşviki ile 2011 yılında doğduğum ve belli bir süre yaşamış olduğum kasabamın adını verdiğim bir kitap çıkardım.
beni o yıldan sonra kasabamda ve ilçede kendi ismimle değil de ketenlinin gören kalbi olarak biliyor soruyorlardı.
2018 yıllından itibaren de deneme yazıları yazmaya başladım.
ve gönül gözüyle hayata bakmak adı altında bir blog sayfası açtım.
ben her daim şuna inanırım eleştiriliyorsak doğru yoldayız demektir.
eleştiri yoksa yaptığımız hiçbir işin anlamı yoktur.
yani demem o ki sizden de bizi desdeklemelerinizi bekliyorum.
sanmayın ki ben sizin yazılarınızı beğenirken karşılık bekliyorum.
sadece bizden desdeklerinizi esirgemeyin beğendiğinizi yahut beğenmediğinizi anlatan kısa yorumlarınızı bekliyorum.
BeğenBeğen