
griyi düşürdü böbreğinden violet
sancı sonrası huruç
mavimtrak tsunamide battı güney yarımküresi iyimserliğin
müzmin açe gözleriyle baktı kederli ardından
sadece üç saatlik kahire yahut
tanımsız bir abuja macerası ürkekliğiyle
batmadan bitmeyecek sanki bu çuvaldız çilesi
“zor mu gerçekten
dalından düşmeden sevmek kirazı
küsmeden mavinin çocuklarına
üzengisiz bir yılkının
yelesinde ılgar özgürlük
kıvanç dilinde şarkı söylerken
kilim dokumak peştun tezgahlarında
kaçencungayı unutmadan kıyıda”
sordu üç mevsim yorgunu violet
taş duvarlara
direnmeyi sırtına hamlettiği gün
kızılın alnında kan olduğunu
düşlerinde şiddeti tanımamışken
göğsünün sathı vatan olduğunu
bilemezdi violet
kurumuş bir gül düşledi karanlıklarda
soğuğun ,açlığın, yorgunluğun
en çok bir başınalığın
hidrojen bombasıyla patladı nahif yüreği
violet ağlıyordu
dilinde gökkuşağı bir dua
kulağında yankısı dizelerin
“hiç bir gece sonsuz değil
hiç bir mazlum O’nsuz değil.”
violet
kurşun bakışlı kadın
en çok bizi affet…
Farzımuhal
Bir Cevap Yazın