ihanetin buğusu endazesiz
panjurlardan sızarken sinsi
her nefessiz kalış değildir astım belirtisi
bitkin gururların gölgesinde itiraf
edilgen tereddütlerden bezgin gökkuşağı
tükenir kelimeler;arda arda israf
karabasan tozundan sıyrılan düşler
düşbazların yıkımından kaçarak selamete ulaşır
izlerken, dolu yemiş ekinlerin boyun büküşünü
havsalama şubat hüznü bulaşır
kuytularda top sektirir dünkü çocuklar
gönülsüz olmak değil suskun olmak rayiçken
iradi ve cebri sürgünler buluşur ıssız adacıklarda
serâpa hiçken
varoluş tevehhümü aynaları çatlatır
hasetten mi, kim bilir?
sahillerimiz son tsunamiyi de atlatır dilerim
reaktörler yıkılsa ne gam
yönelmişken maznunlar izbe odacıklarda
dil toprağında yetişmekte bir bir karanfiller
su vermese ne yazar, korku serdarları
gözyaşları var ya
memleketimin analarının
Ey kuyusunda güneş koklayan Yusuf
Sana şubatta donmuş(!) güller gönderiyorum
Farzımuhal
Bir Cevap Yazın