Ahın Tutmuş / Mustafa Keskin


Sırtımda heybem azıcık katığım

Yürüyorum bilinmezlere

Kirli puslu bir hava

Bir elimde barut diğerinde ateş

Kıstırdım kendimi taş avluda

Taşlar  yosun tutmuş

Tutunamadım

Çekildim karanlık dehlizlere

Küf kokusu kılavuzum

Sürünüyorum çığlık çığlığa

Islık çalıyorum bastırmak için korkularımı

Ahın tutmuş demek ki

Ölüyorum ben

Her yanım kırılmış

İçimse kanıyor

Beynim sıkılmış sünger gibi boş

Aklımsa sarhoş

Gözlerim fırtınaya kapılmış

Istırabım acıların arkadaş

Ahın tutmuş demek ki

Ölüyorum ben

Terkedilmiş bir virane burası sanki

Üzerime mor kelebekler basıyor

Altımda dertten deryalar

Batıyorum

Ahın tuttu demek ki

Ölüyorum ben

Akşam olmuyor burada

Sığınamıyorum geceye

Zehir yutmuşum çare diye

Düşlerim savruk hatıralarsa silik

Kulaklarımda bedduaların

Ahın tutmuş demek ki

Ölüyorum ben

Her yer yemyeşil

Gökyüzünde ismin var

Kollarında kır çiçekleri

Gözlerinde bir çağrı

Ahın tutmuş demek ki

Ölüyorum ben

Kan ter içinde uyandım

Bir rüyaymış demek ki

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: