gezgin kırlangıçlar durağında
elinde göç yorgunu bir bavul, bekliyorsun
bekleniyorsun ayn-ı zamanda
hava soğuk, gece olağan.
karanlık
evlerin lambaları ve yıldızlar sönük
sokak kedileri bile uykuda
ilave sefer umutlusu gözlerin caddenin sonuna dönük
yorgun değilsin belki
lakin belini büküyor bu yük
hem bekliyor hem bekleniyorsun
ayn-ı mekanda
kulağın muhayyel kanat sesinde
bundan mı sessizliğin
gözlerinle çığlık atmasını da bilirsin zaten
kimselerin sezmediği kimsesizliğin
minnetsiz bir öznesisin sen
okyanus mecrasından bir meltem
savar mı beynindeki noktasal işkenceleri
ki sancı, naftaline bağışıklı bir güve gibi
bedenine yerleşmenin yollarını ararken
artçıl hüzünleri bocalanır mı iklimine bu sonbahar mateminin
vakit seherden az erken
sen biraz daha ağla böyle en iyisi
ben de dua edeyim kırlangıçlara
beklerken
ve beklenirken
gezgin kırlangıçlar durağında
ayn-ı zamanda
ayn-ı mekanda
ayn-ı asumanda
Farzımuhal
Bir Cevap Yazın