Hakikat nûru sönmeyecek Orhan inandı
Sabreyleyip her şeyin sâhibine dayandı.
Gayba îman eden yiğide âtî ayandı
Sadâkat deryasında yüzdü sâdık olarak
Kırgız ellerini vatan eyledi yıllarca
Yaktı gemileri nefsi fısıltı yayınca
Gitti bütün efkarı Yaradanı anınca
Zikrinin deryasına daldı zâkir olarak
Ata yurdumun ovaları yalçın dağları
Dört nala gider kısrakları yağız tayları
Geleceğin ümitleri gökçe balaları
Bahârın deryasına düştü cemre olarak
Koruyan kollayan sahip ol Orhan beyime
O zalim elinde esirken huzur neyime
Necâtın gönder Yusufum dediğim eyime
Huzurun deryasına dalsın veli olarak
Vefa dedi kaldı gurbet ellerde sebatla
Çeyrek asırdır dönmedi hasrete inatla
Hain diyen zalim gel ihaneti ispatla
Yoksa yıkıl git müfteri bir rezil olarak
Rabbim bilirsin adın için hicret edeni
Yanındadır yiğidimin bembeyaz kefeni
Dua ediyor yediden yetmişe seveni
Dünya ahiret felah ver Yusufun olarak
Garipler senin yolunda ahdu peyman ile
Hizmet diye kanat vurdular yedi düvele
Feda ettiler cânu cânânu sonsuz güle
Güldüler kadere yaradana kurban olarak
Harun Atik
Bir Cevap Yazın