Hüsnün cemâl-i bîmisâl ey cananım benim
Gayrıya değil, Sana’dır iştiyâkım benim
Eyyâmım pür-hazan, bâd-ı sabâ’na muhtacım
Gül-i ruhsar’a meftun divane bülbül benim
Gelmemiştir cihana Sen gibi refi’-ül kadr
Bende-i ferman olmaktır Sana, şanım benim
Ol dem Senin nurundu halkolunan evvelâ
Ey nurun alâ nur, Sensin nur-i ayn’ım benim
Dünya denî, akranlar bîvefa, zaman âhir
Harâb olmuş asrım, saâdete muhtaç benim
Cennetten bir bahçedir ravza-i mutahharan
Gel Efendim, kûy-i cennet olsun şehrim benim
Akseylese cemâlin şu virâne yurduma
Huzur-u sükûn bulsa aksinle yurdum benim
Sulh-i cihan’çin yâdın gerek her dem dillerde
Dilimde ol ism-i şerif’in evrâdım benim
Sen ki makâm-ı mahmûd’un yegâne sahibi
Şefâatini dilenen, günahkâr kul benim
Kerem kıl Sultanım, himmet eyle bu müflis’e
Cürm deryasına yelken açmış sefine benim
Ahvâlim budur ki, baş koymuşum râh-ı yâre
Eşiğine yüz süren bîçare yolcu benim
Ne Leyla’ya Mecnun, ne Şirin’e Ferhat benim
Aslı’dan Sana hicret eyleyen Kerem benim
Kerem Şahin
Bir Cevap Yazın