Mağdura mektup dedim kaldım
Yutkundum…
Kalbime ince bir sızı girdi
Başım önüme, elim yana düştü
Gözyaşım indi yüreğime usul usul.
‘Mağdur’ diye mırıldandım;
Dilim lal oldu...
Bıraktım kalemi kâğıdı
Gökyüzüne baktım;
Soldu gelin duvağı
Aklımda bin tane mağdur sahnesi
Dudaklarım titredi
Elim yazmaya varmadı, varamadı...
Karanlık çöktü üstüme
İnce saz tınısı çalındı kulağıma
Bin perde arkasında
D/okundu acılar
Öylece bekledim
Ne yazılmalıydı
Mürekkepten yol olmalı
Mimozadan gönüle hevenk
Mümkün mü onlara kalben seslenmek
Aradan bütün vasıtaları çıkarmak
Dua uçursam
Kırlangıç kanadında
Damla damla sızar mı?
Kuyuda Yusuf'lara
Yalnız değilsiniz
Binlerce dost size duacı
Tebessüm dalında meyva
Yazmak kolay olmuyor
Mağdura yazmak en zoru
Yüreğin yanardağ misali
Ve kalbin bir şelale…
Gözyaşın çağlayan olup akmalı
Empati kurmak değil mesele
Yaşanmışlıklar benzemeli
Ey can kardeşim
Ulaşır mı sana mektubum
Geleceğe bir nağme
Yüreğine ferahlık
Yarınlara davet
Sana sevgi biletim olur mu?
Bilmem!
Ama bir seher vakti
Hüzünle, muhabbetle yazıyorum…
Ve diyorum ki!
Sancılı doğumlardan
Kavrulmuş yüreklerden
Umutsuzluğa yelken açmış
Boğulmak üzere olan sinelerden
Çırpınma ve haykırışlardan sonra
Bir kurtuluş olacak elbet göreceksin...
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
Bir Cevap Yazın